CIVILDAK METİNLERİ 
VARAN 5
“BİR GECE FERYÂDI”
Harfine Dokunmadan 6 Kısım Tekmili Birden

1. Ve gökyüzünü kirletiyor umursamazların eğlence yerlerinden dalga dalga yükselen çalgı-eğlence sesleri!
O kadar yüksek perdeden açmışlar ki sesi, onca mesâfeden bile ulaşıyor o kirlilik kulaklarıma!
Kendi elleriyle yerleştiriyorlar kulaklarına gafletin ağırlığını: sağırdır, dilsizdir, kördür onlar ALLAH'ın, celle şânuhu, işâretlerine!!!

2. Varıp yanlarına desem ki: 
"Aaaahh, ahh! Gerçekten de bu kadar duyarsız mısınız? Gerçekten de sağır, dilsiz, kör müsünüz? İnanasım gelmiyor! 
Bari biraz duyarlı olun, n'olur, birazcık da saygı duyun mazlûmlara ve onlarla birlikte olma gayreti içinde çırpınanlara! 
Ağır olur mazlûmun âhı... Korkmaz mısınız? 
Bir hesâbı var bunun verilecek, bilmez misiniz? 
ALLAH'ın, celle şânuhu, vaadi hakktır; kaçınılamaz, engellenemez bir şekilde, mutlaka gerçekleşir! O hesap gününden hiç korkmaz mısınız? 
Göz göre göre yazık ediyorsunuz kendinize! 
Dayanamıyorum bu hâlinize! 
Hayır, öfkelenmiyorum size! Yalnızca üzülüyorum hâlinize! Üzülüyor ve gerçekten de çok korkuyorum başınıza gelecekleri düşündükçe! Sizin de mutlaka bir neneniz ya da dedeniz vardır, ağzı duâlı, bakışı mahzûn, gözü yaşlı Musliman... Çoğunuz belki de benden çoook daha önce, küçücükken öğrendiniz İslâm'ı, yemekten önce BİSMİLLAH, yemekten sonra ELHAMDULİLLAH demeyi! Namaza durmayı, sofrada yemek duâsı okumayı, ille de mubârek Fâtihâ'yı, İhlâs'ı, Fîl'i, 'Asr'ı... 
Peki şimdi ne oldu size?
Nasıl düştünüz bu hâllere? 
Ebediyete göçmüş bir sevdiğinizin ardından bir Fâtiha okumayı ihmâl etmediğinizi biliyorum!
Ve görüyorum, kiminizin dudakları inceden kıpırdayıveriyor geçerken bir kabristanın yanından...
Mevlîd bile okunsa bir yerde ve ulaşsa kulağınıza, başınızı örtmeye davranıyorsunuz, kimse sizi zorlamadan - içinizden geliyor; biliyorum!
Mubârek Ramazan gelince, oruç tutmuyorsunuz belki amma, terk ediyorsunuz harâmın her türlüsünü - üstelik gönüllüce!
Ve emînim hiçbirinizin şöyle bir vasiyeti yok, olmaz da: 
'Ömrümce Mü'min bir Musliman olarak yaşamadım, dîne-diyânete hiç aldırmadım; harâmı-helâli pek umursamadım; ölünce de böyle ölmek hakkım! 
Bırakın, cenâzemi câmiden falan kaldırmayın! 
Boşuna cenâze namazına durmayın!
Yormayın kendinizi ve de rezîl etmeyin ele güne karşı beni! Hele gülünç duruma hiç düşürmeyin ne beni, ne de kendinizi!
Câmi cemaati de durduk yerde günaha girmesin, şâhit olduğunu beyân ederek îmânıma, ağız alışkanlığıyla!
Tabutuma öyle âyetli-mâyetli örtüler de örtmeyin sakın! Sevdiğim takımın bayrağı yeter de artar bana!
Götürün, gömün beni, müsait neresi varsa, oraya! 
Öyle Fâtiha'lı mezar taşı falan da dikmeye kalkmayın sakın başıma! Boşuna masraf!'

3. Yooo, hayır! Böyle bir vasiyeti yoktur hiç birinizin, olmayacaktır da besbelli! 
Peki ama neden? Bunu hiç düşünüdünüz mü?
Şuuraltınızın ve kalbinizin en kuytu köşesinde aslında Muslimanlarsınız da ondan!
Haydi, çıkarın ortaya gömülü duran, ortaya çıkıp yaşamak, hayat bulabilmek hasretiyle yanan Muslimanlığınızı! Uyandırın kendinizi gaflet uykusundan, Hz.Azrail (AS) sizi uyandırmadan!
Göreceksiniz ki hayatı Mü'min bir Musliman olarak yaşamak çoook ama çok daha güzel!
İnanın ve güvenin bana; çünki çoğunuzdan çoook daha iyi tanırım içinde debelenip durduğunuz o câhiliyye bataklığını, hiç farkında olmadan!"

5. Gitsem, varsam yanlarına, böyle desem bağırmadan, çağırmadan, usluca usullüce... Ne derler ve de ne yaparlar bana acaba?
"Çek git ulan moruk!" mu derler? 
"Sana ne ulan!" mı derler? 
"Pis kara yobaz!" diye üzerime mi yürürler?
Kim bilir! 
Bilirler, bilebilirler mi ki, bu sözler ve tavırlar hiç mi hiç umûrumda değildir!!! :)

6. Ben bunları düşünür, paylaşırken sizinle, azîz cıvıldaşlarım benim, birden kesiliverdi o sesler!!!
EY MÜ'MİN MUSLİMAN, SEN NİYETİNİ HAYR ÜZRE KUR, SAĞLAM VE SAMÎMÎ TUT YETER!
TEVEKKELTU 'ALÂ ALLAH! LÂ HAVLE VE LÂ KUVVETE İLLÂ BİLLÂH!
EY MÜ'MİN MUSLİMAN, SEN NİYETİNİ HAYR ÜZRE KUR, SAĞLAM VE SAMÎMÎ TUT YETER! 
SEN NİYETİNİ HAYR ÜZRE KUR, SAĞLAM VE SAMÎMÎ TUT YETER!!! :)