8 Haziran 2010 Salı

YÖNTEM BÂBINDA

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Amacım öncelikle ve özellikle mubârek Kur'ân'ın orijinal metnine sadakat konusunda azâmî titizliği göstermektir;

2.
Bunun için de Türkçenin yapısına ters düşmediği sürece Arabca cümlenin yapısını muhafaza etmeye ve dolayısyla okurun mubârek Kur'ân'ın -tâbir câizse- "nasıl konuştuğu" hakkında yaklaşık da olsa bir fikir sahibi olmasını sağlamaya çalıştım.

3.
Bir amacım da "Kur'ân Türkçesi"ne yeniden hayatiyet kazandırmaktır. Bundan kasdimin ne olduğunu ayrı bir başlık altında açıklayacağım.

4.
Her mubârek âyet-i kerîme üç aşamada arz edilmiştir:
4.1. Mubârek Kur'ân'ın orijinal metnine/Arabcaya mümkin olduğunca sâdık kalan "Düz Meâl"i;
4.2. "Satırarası Tefsîr" geleneksel yöntemi doğrultusunda yapılmış -tâbir câizse- "Açılmış Meâl"i;
4.3. "Açıklamalar" başlığı altında ise mubârek âyet-i kerîmenin daha ayrıntılı tefsîri ve "konkordans"ı - yani, hem lafız, hem de mânâ olarak bağlantılı/ilişkili olduğu diğer mubârek âyet-i kerîmelerin dökümü yer almaktadır.

5.
"Düz Meâl"de mubârek Kur'ân'ın Türkçemizde henüz yaşamaya devam eden kelime, terim, kavram ve deyimleri aynen muhafaza edilmiştir. Mânânın doğru ve rahat anlaşılması için ille de gerekli olmadığı sürece hiçbir açıklayıcı ve/veya tamamlayıcı ifâde kullanmamaya özen gösterilmiştir. Mânânın doğru ve rahat anlaşılması için açıklayıcı ve/veya tamamlayıcı ifâde kullanmanın kaçınılmaz olduğu yerlerde bu açıklayıcı ve/veya tamamlayıcı ifâdeler farklı bir renk, farklı bir harf karakteriyle parantez içine alınmak sûretiyle belirtilmiştir.

6.
"Açılmış Meâl"in tamamı köşeli parantez içine alınmıştır. Açıklamaların hepsi "- yani, ...." ifâdesiyle verilmiş ve bunlar farklı bir renk, farklı bir harf karakteriyle belirtilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İzleyiciler